Şimdi de yaptığım gibi artık bloklarıma başlık olarak o günün tarihini vereceğim. Bu günlerde laptop ile çok uğraşamadığım için blokta yazamıyorum. Gün içerisinde ne yaptığıma gelirsem kitap okuyorum, soru çözüyorum ve tabi en önemlisi sürekli Allah ‘ tan bir şeyler istiyorum :))) Şu an Elif Şafak ‘ın ”Şemspare ” adındaki kitabını okuyorum. Aslında ” Aşk ” adındaki romanını okuyacaktım fakat Şemspare daha erken biter diye düşündüm çünkü bu kitap biter bitmez ” ölüme fısıldayan adam ” romanına başlayacağım. Roman komşu kızının olduğundan dolayı o romanı 1 haftada okuamayı düşüyorum. İçeriğini çok merak ediyorum. Görüldüğü gibi kafamı romanlarla bozdum. 1 hafta sonra okul açılıyor. Okula gitmeyi bir tarafım çok istiyor bir tarafım istemiyor. Hakikat şu ki istesem de istemesem de mecburum. Benim hayatımı kurtaracak , tek çıkış yolu. Okul gibi Ata konusunda da fikirlerim değişken . Adamı bir çok seviyorum , bir sevmiyorum. Ya bana insanlar neler yapmış ya. Birini sevmekten öyle bir korkuyorum ki . Üzülmek istemiyorum. Gönül işlerini kapatmışken olacak iş mi bu ya . Ben sevilmeyi bu adam da öğrendim. Meğerse 3 yıllık ilişkimde hiç sevilmemişim. Bunun bilinçine vardıkça daha çok üzülüyorum. Ata ‘ nın sevgisine inanıyorum fakat ya değişirse , ya ben üzülürsem en önemlisi ise ya benden cinsellik isterse . Ben bunları düşündükçe Ata ‘ yı üzüyorum. Ata şu an diyor istemem , günah haram nedir biliyorum diyor fakat ya çevresindeki arkadaşlarına özenirde benden de aynı beklentiye girerse . Allah ‘ ım o kadar yora ruldum ki , bunda da vardır bir hayır diyorum sürekli. Geçen tartışmamızda bana kolye hediye almış. Eve adıma kargo geldi çok şaşırdım. Beklemiyordum neden biliyor musunuz ? 3 yıllık ilişkimde kalbim paramparça oldu ve karşıdaki en ufak bir pişmanlık yaşadığını hissettirmedi. Tartışmamızı detaylandırmak istiyorum. Bir gün akşam aradım . Konuşuyoruz ve ordan arkadaşları Ata’yla uğraşıp duruyor . Ata da sinirlendi piç dedi. Ben küfürden nefret ederim. Buraya yazdığıma bakmayın ağzıma almam bile.Neyse bende sinirlendim ve telefonu kapatmak istedim. Başladı benim soğuk tavırlarım , onun özür dilemeleri, ben telefonu kapatırken 5-6 gün aramayacğımı söyledim. Burada okuyanlara 5-6 gün ne ki ama Ata ya ölüm resmen. Her gün telefonda konuşmak istiyor tabi ben bahanelerle 3 günde 1 konuşmaya çalışıyorum. Esra Ezmeci ‘ nin kitaplarını okudum ve orada da bir ilkişkinin güzel ilerlemesi için çok konuşmamanın gerektiği yazıyordu ki fikrimce de makül olan budur.Neyse o da kendini affettirmek için kolye almıştı . Çok zevkli olduğunu anladım o an , aslında ilk kolyesi değil bir de doğum günümde kolye bileklik aldı . O da ayrı bir güzeldi.Bakın böyle bir adamdan bile korkuyorum. Ben ne yapacağımı hiç bilmiyorum , ona sarılmayı istiyorum ama onunla sevgili olursam ya üzülürsem diye de çok korkuyorum. Onun, başkasının olmasını istemiyorum ama benim hayatıma girsinde istemiyorum. Ben bencil birisi olmuşum. Geçen şu konu üzerinde çok düşündüm . Ata ‘ nın ilk ilişki sayılıyorum ve kadınları bilmiyor . Kadınları benden öğrenecek peki her şeyi öğrendikten sonra benden başka birini severse . Ablam , arkadaşlarım ve kuzemin Ata ‘ yı kaçırma diyip duruyorlar. Sanki tek düzgün erkek Ata kaldı. Evet düzgün , temiz kalpli erkek çok az kaldı bu gerçek. Ata ‘ nın çok temiz bir kalbi var , çok vicdanlı ve bana karşı çok sabırlı . 6 aydır en ufak bir umut olmadan beni bekledi . İnanılmaz çekilmez bir kızım ben yani onun sabrını sınamak için bir de hatasını bulup hayatımdan göndermek için fakat adam bana en ufak kırıcı cümle kullanmadı. Onun sevgisi karşısında onu sevememem imkansız . Ama sevdiğimde değişirse . Ben bu Ata’yı sevebilirim . Değişecek bir Ata’ yı değil.Galiba benim için mantıklı olan sevsem de göstermicem , hep gitmek ister gibi davranacağım . Burada sonlandırıp kitabımı okumaya geçiyorum. Görüşmek üzere.
Bu günlerde daha fazla düşünüyorum
2 gündür evde olmadığım için blok yazamadım.Düşüncelerim doldu taştı.Aklıma günahlarım geldikçe kalkıp namaz kılıyorum , içimdeki sıkıntı azalıyor.2 gündür 15 yaşındaki kız kuzenim Elif ile uğraşıyordum. Anneannemlerde kaldım.Şimdi anlatmak istediklerime baştan başlayıp anlatacağım. Elif 15 yaşında bir kız çocuğu , annesi 4-5 aylıkken Elif ‘i teyzemin kapısının önüne koyup gitmiş ve o günden beri anneannem büyüttü , hala da büyütüyor.Elif kendinden 2 yaş büyük abisi var adı Mert ve onu da anneannem teyzelerim büyüttü. Elif anne ihtiyacını teyzelerimden aldı. 5 tane teyzesi var. Babaları yani dayım başka şehire gitti çalışmak için Elif ve Mert ‘ e hep anneannem baktı , tüm sorumlulukları anneannemdeydi. Buraları hızlı atlayacağım. Yıllar sonra dayım bir kadınla evlendi. Anneannemle birlikte yaşamaya devam ettiiler. Evlendiği kadından da 3 tane çocuğu oldu. En büyüğü İkra 10 yaşında ve kanseri yeni yendi , diğer çocuğu Aybüke 1. sınıf sanırım 8 yaşında oluyor ve 3. çocuğu Kazım , masmavi gözleri , bembeyaz teni olan bir erkek çocuğu , sanırım o da 4 yaşında ve otizim. Dayım babalar gününde ağaçtan düştü ve belden aşağı tutmuyor. Elif ise kollarına jilet atmaya bşlamış, okuldan kaçmaya ve gereksiz arkadaş çevresine… Elif hep benim hayalimdeki evladım gibiydi. Ve bende lise zamanı anneannemlerde kalırdım , birlikte büyümüştük. Çok beğenirdim huyunu , edebini , davranışlarını… Şimdi ise o kadar hayl kırıklığına uğradım ki anlatamam. Yalana başlamış , flörtöz bir kız olmuş ve çok erkekle konuşmuş. Bana bile yalan söyler oldu. Şimdi ise anneannemin ölüm sebebi olacak . Dayımın hastanede oluşunu fırsat biliyor. Dün sabaha kadar uyumadım ve onunla konuştum . Konuştuklarımı ise ses kaydı aldım . Teyzelerim ve ben hala onun afedersiniz ama götünü kapatmaya çalışıyoruz. Neyse dün çok fazla konuştuk ve ben Elif ‘ in çok salak olduğuna kanaat getirdim. Biz ne dersek diyelim boş onun için . Ben artık tüm umudumu kestim ve hiç bir şekilde yaklaşmayacağım. Herkesin kendi hayatı. 2 gün sonra evime geldim ve çok şükür dedim . Huzurmuş benim evim dedim. Aşırı uykusuzum kapatayım yine devamını getirirm , Herkese iyi geceler
HERKES DEGİŞEBİLİR
Herkes değişebilir . Duygu , düşünce , fiziksel ve karakter olarak.Ben 3 çeşit değişiklik görüyorum.Duygu , düşünce ve fiziksel. Bir önce ki blogumda anlattığım kişiyle sevgiliyken onu rüyalarımda görmek için dua edip uyurdum. Onunla hayal kuırmadan uyuyamazdım. Şimdi ise rüyalarımda dahi istemiyorum. Rüyalarımda olmalıyken kabuslarım arasında yerini değiştirdi. Onu ölümüne seviyorum sanarken ona karşı hissizleştim.Hatta yerine rahatlıkla birini bile koyabileceğimi görüyorum.Bunun sebebi ise kendisi oldu. Bir insana ilk zamanlarda hayatının merkezi yapabilirsin fakat ilerleyen zamanını karşınızdaki insan yürütür yani ilk başta sevme nedenimiz kendi beğenimiz fakat ilerleyen zamandaki kişilik analizi o kişinin size karşı davranışıyla değişir.
Kabusum
Ben uzun zamandır rüya görmüyordum dahandoğrusu görüyorsam da uyandığımda hatırlamıyordum. Bu gün gördüm fakat buna rüya diyemem çünkü nutkum tutularak uyandım. Hemen kabusumu anlatacağım. Eski erkek arkadaşım beni görüyor ve takip ediyor . Ben ise bunu fark edip izimi kaybettiriyorum.Akşam vakti oluyor ve eve gidiyorum . Kapımın önünde oturup beni bekliyor .Görmezden gelip eve giriyorum.Daha sonra ben yan komşuya geçmek için evden çıkıyorum ve benimle konuşmaya başlıyor yine standart yalanlarını söylüyor . Ben de bittiğini ve olmucağımızı söylüyorum . Kaçarak komşuya geçiyorum biraz zaman geçirdikten sonra eve dönüyorum . Eve girip tam kapıyı kapatacakken kapıyı tutuyor . Benimlem konışmaya çalışıyor. Ben ise korkmaya başlıyorum . Neyse ne oluyorsa oralarını pek hatırlamıyorum. Beni konuşmak için annesinin evine çağırıyor. Ben de tamam diyorum. 15-16 yaşındaki erkek kuzenimle gidiyorum. Eve giriyorum karanlık , annesi şeytan gibi bana bakıyor. Daha sonra o çıkıyor karşıma gel balkonda oturalım diyor.Balkona geçiyorum ve konuşmaya başlıyor . Bende biz olmayız, sen diyordun olmuyor , doğru olmuyormuş . Artık hayatımdan siktir olup git diye bağırıyorum. Gidiyor annesii karşımda ama başka bir yüze sahip gülüyor , kahkalarla.Ben evden çıkacakken o geliyor ve eve girip kapıyı kilitliyor. Kuzenim korkuyor ve elimi sımsıkı tutuyor.Ben ailemin beni beklediğini söylüyorum. Kapıyı açması için yalvarıyorum. O da kapıyı açıyor ve uyanıyorum. Rüyanın hala etkisindeyim. Ata nın yanımda olmasını istiyorum . Ona güveniyorum . Ona sarılıp ağlamak istiyorum.Sabah rüyamı ona da anlattım ve ardından hep yanımda olmasını istedim . Beni hiç bırakmamasını istiyorum.
Bazen sadece kendini kendin yerine koymak gerekir
Evet başlıkta yazdığım gibi sadece kendimi kendim yerine koymak istiyorum. Başkasının yerine koyunca hayata daha negatif bakıyorum. Bu gün kendimi istemeden anne , baba ve ablamın yerine koydum. Onların yerinde olmak , benim ssahip olduklarıma şükretmemi gösterdi ve içimde bir ağırlık oluştu. Annemin yerine koyunca , babam gibi bir adamla olmak çok zor bir şeydir dedim. Babamın kendi kafasına gitmesi , cahil olması , kadını küçük görmesi ve en önemlisi ise saf olması , annemi ve bizleri ömür boyu rezil etti , etmeye de devam ediyor.Babam yerine koyunca ise bir şey sahibi olacakken başta hata yaptığı için yıllardır o hatasının bedelini ödüyor , evlatları bile sözüne kanaat getirmiyor. Kardeşleri bile dostu değil. Ablam yerine koyunca en ağır duyguları hissediyorum. Aşırı güzel olması hangi işe girerse girsin erkeklerin asılmasına maruz kalıyor , evli erkekler bile ablama farklı bir gözle bakıyor. Tabi bir de yüzük atması konusu var . 17 yaşında biriyle yüzük taktı . Görücü usulu adıyla. Adam tam bir Allah ‘ ın belasıydı. Yüzük atacağı zamn babam eve bile sığdırmadı . Hatta yüzüğü atarsan seni evlatlıktan silerim dedi. Ablam çok güçlüydü ve iyi ki güçlüydü diyorum. Yüzüğü attı ve evimiz bildiğimiz cenaze evi gibi sessizdi.Ablam şu an kimseye güvenemiyor. Bir şeyler için çabalıyor fakat olmuyor. Hangi sınava girse başarısız oluyor. Ben asla kafası çalışmıyor demem çünkü yıllardır çalıştığı yerler oldu ve hepsinde çok başarılı oldu. Başarısız olduğu noktaları ise mutsuzluğuna veriyorum.En çok ise benim başarılı olduğum anlarda ailem onun başarısızlığını yüzüne vurdu.Beni çalışkan hırslı , onu ise sadece güzel diye anlattılar. Şu an onun için sınavları araştırıyorum çünkü elimden başka bir şey gelmiyor. Bu günlerde aşırı durgun oldum, yine kendi kabuğuma girmek istiyorum . Ailemin sorunlarını çözemiyorum o zaman kaçayım diyorum çünkü onlar üzüldükçe bende üzülüyorum. Bazen buraya onları sevmediğimi yazıyorum ama onların kıllarına zarar gelse içimde fırtınalar kopar. Onların varlığı yeter diyorum. Biz insanların en çok üzülme nedeni sahip olduklarına şükretmeyip , sahip olamadıklarına odaklanması. Bunu bende yapıyorum daha bilinçli aile isteyerek, oysa demiyorum anne babası olmayan insanlar var diye. Benim eğer anne babam olmasaydı .. Adım yetim öksüz olacaktı. İnsanlar daha çok küçümseyecekti niye biliyor musunuz ? Kimsesi yok diye. Evlendiğim adam bile böyle görecektir. Korkacağı bir şey olmayacaktı.Dediğim gibi varlıkları yeter , ne yaparsalar yapsınlar var olsunlar.
Sessizliğe Hapsolmak
İnsan hani bazen çok konuşmak ister ama sonra ne olursa o cümleler dudaklarından dökülmez. Bende kendi sessizliğimle can çekişiyorum. Çok yaşanılan oldu , çok dinlenilmek istedim fakat anlatsam ne ki dedim. Ben en çok duygularım yönünden sustum. Susmasam ne ki duygularına anlam veremeyen bir kızım ve beni böyle yapan insanlar utansın.Hep duygularım yönünden çelişki yaşııyorum. İnanın bu beni o kadar yoruyor ki …Birini sevip sevmediğini bilememek hatta bu gün seviyorum diyip yarın nefret ederim diye korkmak çok zor. Ne cesaret edip bir yola başlarsın ne de cesaret edip sonlandırabilirsin. Bekle dersin tabii istersen bekle dersin. En kötüsü de karşıyı ne kadar bekleteceğini bilememek.Önceden hemen bir netlik olsun isterdim , yalnız kalmaktan korkardım, konuşamamaktan korkardım fakat artık korkularım zevklerim arasına girmiş. Yalnız kalmayı o kadar seviyorum ki bir insanın sesi bile beni kalabalıklaştırıp , bunaltıyor. Netlikten kaçma konusunda da profesyonel olmuşum. Tabi bu saydıklarım sadece duygularım için geçerlidir.Bazen şunu istiyorum . Birinin omzuna yaslanıp ağlamak , derdimi anlattığımda derman olmasını … Birine zayıf noktamı göstermek istiyorum . Beni o noktadan düşürecek birini istemiyorum.
Bu günlerde tükenmiş bir ben
Ya her gün evde boş boş yatanlar nasıl kafayı yemiyor.Yaklaşık 1 haftadır evdeyim ve yavaştan tımarhanelik olacak gibi hissediyorum.Her gün oturup soru çözer , kitap okur , film izlerdim ama bu son günlerde onlarıda yapmıyorum.İçimden yapma bk gelmiyor. Bir şey yapmadığım halde saçma ve yoğun bir yorgunluk var. Ne kitap okumak istiyorum ne ders çalışmak ne de film izlemek.Elime telefon dahi almak istemiyorum. Psikolojikmen iyiyim ama fiziken sanki beni tır tepelemiş 🙂 Neyse blogumdan sonra oturup kitap okurum. Elimde soru kitabı ile oda oda geziyorum tam diyorum tamam otur çalış . Sonra odaya masanın üzerine kitabı bırakıp pat yatağa sokuluyorum 🙂 Birde inanılmaz şekilde esniyorum. Uyku dediğim an bile esniyorum ya . Şu an esnemedim merak etmeyin yazacakken bile esnedim.Esnemeye devam ederken blogumu sonlandırıyorum yoksa laptop başında uyuyacağım :)))) Kendinize iyi bakın 😘
Tek dostun kendindir.
Yaşım 22 fakat 50 yaşındaki bir insanın ruhunu taşıyorum. Sen ne kadar arsız , umursaman olsan da hayat seni öyle bir yaşlandırır ki geçersin kendine bakmaya , bana ne olmuş dersin. Bir yanın insaların seni anlamasını ister bir yanın ise yalnız bıraksınlar yeter ki anlamasalarda olur der. Ben bu hayatta ne anne baba ya sırtımı dayadım ne de bir başkasına çünkü biliyorum düşünce kimse seni kaldırmaz. Daha geçerler karşına seni yargılarlar.18 yaşımda çok umursardım hepsini , herşeyi, herkesi. Ne işime yaradı umursamak peki . Bir hiç uğruna kendimi yıpratmışım. Buraya hep ablamı da kurtarırım yazıyordum ya , ondan da umudumun kestim. Herkesin benim gibi kendi başının çaresine bakması gerekiyor. Ben düştüğümde abla , anne , baba , dost kimse yanımda olmadı. Ben neden birinin yanında olayım ki. Ben üniversite sınavına çalışırken ablam burnumdan getirirdi. Onun hep istediği benim hayatımı yaşamak.Oysa bilmiyordu benim kafamın içini hatta tek kafamın içi değil boktan hayatımı. Dediğim gibi sınav zamanı burnumdan getirdi, şimdilerde düşünüyorum ne vardı da biraz benim yanımda olsaydı daha iyi yerlere gelirdim , ne o üzülürdü ne de ben. Çok şükür şu an geldiğim yerden memnunum ama yanımda olup hayatımızı garanti yapabilirdim. Ben bazen kendimi sorguluyorum ben mi hatalıyım diye ama hayır ya sanmıyorum. Benim şu an birine güvenmemem birini sevmemem . Hepsi ailem yüzünden. Kendimi avutmak için daha kötü ailelerde var diyorum ama daha iyi olanlar peki. Demem o ki ailen bile dostun değil. Kendi sırdaşın sen olacaksın.
pek bir şey yazamıyorum.
Başlıktaki gibi bu gün pek bir şey yazamıyorum. Günüm dolu dolu geçti.Dolu dediğime bakmayın diziyle geçti 🙂 My name ye başladım. Sabah uykumu bitirdim.Kpss 2017 sorularını çözdüm dedim bu neeee 🙂 Sonra son kez karekök çözemediğim sorulara baktım ve bu sefer vahiy gelmedi 🙂 neyse işte günüm bu kadardı . Hemen blogu bitirip my name yi izlemeye geçeceğim. İyi geceler 😘
İNSAN İLK KENDİNE SAYGI DUYMALI
Yine yazmaya başlıyorum. Yanıma bir bardak çayımı aldım ve kendi iç dünyama giriş yaptım. Buraya bir şeyler yazarken ayrı bir heyecan oluşuyor . Taabi bu kimde olmaz ki , düşünsenize sadece size ait bir dünya, doğru yanlış her şeyi dile getirebildiğiniz…İnsan kendine saygı duyunca , kendini sevince , kendine zaman ayırınca güzelleşiyor. Ben galiba bu yüzden gün geçtikçe güzelleşiyorum 😉Zaman ilerledikçe diyorum ki ” kızım neden başkasından sevgi bekledin , neden birini seversen saygı gösterirler ya da birine sevilmek için hayır demek istediklerine evet dedin.”Hepsinin sebebini aileme bağlıyor ve bilinçsiz , güçsüz olmama. Neyse ki artık güçlüyüm daha bilinçliyim fakat aile yine aynı aile.Zaten benimde ailemden bir medett umduğum yok. Yalnızım ve yalnız da ayakta durabilirim.😊Bu gün oturdum ders çalışmaya başladım. İlk olarak konu çalışmaya başladım.Ya en az 6-7 defa çözmeye çalıştığım sorulara baktım . İlk denemeye başladığım an çözebildim. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam.Düşünün 6-7 defa silip silip çözüyorsunuz ama yine yanlış , ben böyle durumlarda kafayı yiyorum ama illa çözeceksin diyorum. Son çare arkadaşlarıma atıyorum. Tabi genel olarak onlarda çözemiyor soru kalıyor öyle. Neyse ki bu gün onları şap diye çözdüm. Ders çalışma faslı geçince 2-3 el 101 oynamaya koyuldum.101 beni deşarj ediyor. Birde kazanınca daha offff müq :)101 bitince kitap okumaya geçtim. Beni etkileyen her cümlenin altını çiziyorum Ata okuyunca ayrı bir heyecan yaşasın. Böyle minik süprizleri olan bir kızım işte 😂Şimdi ise aldım laptopumu dizime çayı , uzattım bacaklarımı masaya, yanımada çayımı . Deme keyfime. Şu an bir derdim yok gibi rahatım oysa saysam kaç blog yazarım bilemem. Bu günde burada keseyim . Görüşmek üzere 😘